- Anasayfa
- Türkiye’de her üç yetişkinden biri Hipertansiyon Hastası
Türkiye’de her üç yetişkinden biri Hipertansiyon Hastası
Türkiye’de her üç yetişkinden biri Hipertansiyon Hastası
Hipertansiyonla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. İstemihan Tengiz sessiz katil olarak bilinen hipertansiyonun her yıl 9.4milyon can aldığını söyledi. Tengiz yüksek tansiyonun her yönüyle masaya yatırılacağı 15. Hipertansiyonla Mücadele Kongresi hakkında da sorularımızı yanıtladı:
Dünyaya ve Avrupa'ya göre Türkiye'de hipertansiyon görülme sıklığı nedir? Hipertansiyonla mücadelede başarılı mıyız?
Hipertansiyon gerek sıklığı gerekse yol açtığı kalp-damar hastalıkları bakımından çağımızın en önemli halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü hipertansiyonu, önlenebilir ölümcül hastalıkların başı olarak tanımlamaktadır. Hipertansiyon Küresel Bir Salgındır! Dünyada 1,5 milyar insanda hipertansiyon vardır ve her yıl 9,4 milyon kişi hipertansiyon yüzünden ölmektedir. Kalp hastalığı, inme ve böbrek hastalığına yol açarak, tek başına dünya genelinde ölüm riskini arttıran en önemli risk faktörüdür.
Türkiye’de her üç yetişkinden biri hipertansiyon hastasıdır. Ancak görülme sıklığı yaşla birlikte artar. Neredeyse tüm yaş gruplarında kadın cinsiyette daha fazla görülür. Türkiye’de tüm ölümlerin %25’inden doğrudan hipertansiyon sorumludur.
Hipertansiyonun önemli bir sağlık sorunu haline gelmesinin bir diğer nedeni de hastalığın toplum içindeki farkındalık durumunun, ilaç kullanım ve kan basıncının kontrol altında olma oranlarının düşük olmasıdır. Ülkemizde tüm hipertansiyon hastalarının yaklaşık yarısı hipertansiyon hastası olduklarının farkında, yarısı ilaç kullanmakta ve ancak üçte bir kısmının kan basınçları kontrol altındadır. İlaç almakta olan hastaların ise yarısında kan basıncının kontrol altında olduğu görülmektedir. Tüm dünya sağlık teşkilatları hipertansiyon ile etkili mücadelenin ancak bilinçlendirilmiş bir toplum zemininde mümkün olabileceğini kabul etmektedir. Bu yüzden toplumun hipertansiyon konusunda bilinçlendirilmesi bir zorunluluktur. Ancak böyle daha başarılı olabiliriz.
Hipertansiyonla Mücadele Derneği kaç yılında kuruldu. Faaliyet alanlarını bizimle paylaşır mısınız?
Dünya Hipertansiyon Ligi ve Uluslararası Hipertansiyon Cemiyetinin bir üyesi olan derneğimiz 1988 yılında İzmir’ de kurulmuştur. Yaklaşık 25 yıldır hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalık risk faktörleri ile etkin mücadele etme yolunda Ege bölgesi başta olmak üzere tüm ülkede faaliyet göstermektedir. Bu bağlamda hekimler arasında bilgi ve iletişimi arttırarak onların bu konularda eğitimlerine katkıda bulunmaktadır. Her yıl Nisan veya Mayıs ayında düzenli olarak hekimlere yönelik bilimsel toplantı düzenlenmektedir.Bölgesel aktivasyonların yanında 27-30 Haziran 2013 tarihinde ülkemiz için bir ilk olarak Dünya Hipertansiyon Kongresi’ne ev sahipliği yapmıştır.
Derneğinizin halka yönelik eğitim çalışmaları var mı?
Sosyal projeleriniz nelerdir?
Hipertansiyon ile Mücadele Derneği 1988 yılından bu yana her yıl mayıs ayında,17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü etkinlikleri çerçevesinde,halka yönelik hipertansiyon konusunda bilinçlendirme toplantıları düzenlemektedir. Bu toplantılardaki amaç halkın hipertansiyon konusunda farkındalığının arttırılmasıdır. Bunun dışında zaman zaman medya aracılığıyla da bilgilendirme söyleşileri halk ile paylaşılmaktadır. Önceliğimiz halkın bu sessiz katil konusunda uyarılması, bilinçlendirilmesi ve böylelikle hem kişisel yaşam kalitesine hem de ülke ekonomisine katkı sağlanmasıdır. Derneğimiz bilimsel aktivitelerin dışında topluma yönelik sosyal sorumluluk projelerine de katkıda bulunmaktadır. Bu bağlamda yerel yönetimler ve kuruluşlar ile birçok projeyi beraber yürütmüşlerdir.
15. Hipertansiyonla mücadele kongresi hangi tarihlerde gerçekleştireceksiniz?
Hipertansiyonla Mücadele Derneği Yönetim ve Düzenleme Kurulu olarak, 15. Hipertansiyonla Mücadele Kongresi’ni 27-30 Nisan 2017 tarihleri arasında Antalya’da Mardan PalaceOtelinde düzenleyeceğiz.
Geçmiş kongrelere göre bu yılki kongrede yenilikler ,farklılıklar var mı?
Kongremizde hipertansiyonla ilişkili güncel ve tartışmalı konuları kapsayan zengin bir bilimsel program,kardiyoloji, iç hastalıkları, nefroloji, psikiyatri, endokrinoloji, nöroloji, çocuk hastalıkları, halk sağlığı ve beslenme anabilim dallarının değerli akademisyenleri tarafından sunulacaktır.Kongremizde güncellenmiş bilimsel konular ve karşılaşılan sorunların çözümlerine yönelik bilgi ve birikimlerin aktarılacağı paneller, konferanslar yer alacaktır.Özellikle panel oturumlarında hipertansiyon ile tartışmalı konulara çok gözle ve açıyla bakmayı planladık. Bu yıl farklı olarak kongremizde koroner arter hastalığı, ateroskleroz ve perkutan girişim konularına da ağırlık verdik. Özellikle genç kardiyologların başına gelen girişim komplikasyonları ve çözüm yollarının çok ilgi çekeceğini düşünüyoruz. Ayrıca KAH tanısında giderek artan oranlarda kullanılmaya başlanan koroner BT anjiyografi konusunu da işleme fırsatımız olacak. Kongremizde geniş kapsamlı bilimsel programın yanında olgu ve poster sunumları da yer alacaktır.
Bu kongrede hedef kitlenizi belirtir misiniz?
Hipertansiyon ve kardiyovasküler hastalıklar için risk faktörleri ile ilgili tüm hekimler hedef kitlemizdir. Kardiyoloji, İç Hastalıkları, Nefroloji, Psikiyatri, Endokrinoloji, Nöroloji, Halk Sağlığı uzmanları ile Aile hekimlerimizin aktif şekilde toplantılara katılarak çok faydalanacağını umut ediyoruz.
Kongre başkanı olarak kongreyi nereye taşımak istiyorsunuz
gelecekle ilgili hedefleriniz nelerdir?
1988 yılından bu yana düzenlemekte olduğumuz ve giderek artan sayıda katılımcı ile gerçekleştirdiğimiz kongremizin, alanında büyük kongreler arasında yer alması bizi daha çok mutlu etmekte ve sorumluluğumuzu artırmaktadır.Dünya Hipertansiyon Liginin düzenlediği Dünya Hipertansiyon Kongresini 2013 de İstanbul’a almayı başardık. Bu vesile ile yıllardır Ege bölgesinde gerek halka gerekse hekimlere yönelik aktivitelerimizi yurt geneline hatta dünya geneline taşımış olduk. Bundan sonraki vizyonumuzda yerel değil ulusal ve dünya çapında düzeyde hipertansiyon konusunda daha aktif rol üstlenmek, üç kıtanın birleşim noktasındaki Türkiye’yi hipertansiyon konusunda önemli bir merkez haline getirebilme yolunda çalışmak istiyoruz.
İlaç sektörü ile işbirlikleriniz ne anlamda olmakta ve gerçekleşen çalışmalardan aldığınız sonuçları paylaşır mısınız? ve Son Olarak Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İlaç sektörünün bilimsel gelişmelerdeki rolü tartışılmazdır. Gerek yeni ilaç arayışları gerekse mevcut ilaçların kullanımı ile ilgili hekimlere yönelik kongrelere destekleri çok önemlidir. Ülkemizde faaliyet gösteren firmaların da bütçesel anlamda yaşadıkları kısıtlılıklara rağmen bu kongrede yer alması ve desteklerinin giderek artması derneğimizi mutlu etmektedir. Onların destekleri sayesinde derneğimiz hem hekim hem halk bazında daha kolay hedeflerine ulaşabilecek ve gerek toplum sağlığına gerekse ülke ekonomisine faydalı katkılarımız olabilecektir.